İktisat Tarihi

Osmanlı’da ilk para basımı

Osmanlılarda Darphane Emini, kubbe vezirlerinden ve defterdarlardan tayin edilmekteydi. Para basmayla ilgili yayınlanan bir tamimde:
“… sikke denilen şey, her devlet tebasının alışverişte birbiri aldatmamak ve gerek ağırlığında ve gerek değerinde bir fesat olmamak için padişah adına damgalanmış altın ve gümüş parçaları demektir. Memlekette geçen sikkenin ağırlığı ve değeri bilinmek için sahip-i mülk olan padişahın sikkesi olması lazım gelir. “ denmektedir. Osmanlıda para birimi AKÇE idi. Akçe gümüş paranın adıdır. İlk zamanlarda bunların ayar ve ağırlığı hiç değişmezdi. Fatih Sultan Mehmet han zamanında 6 kırat olan ağırlığı 5 kırata indirildi. Bundan sonra bazı sultanların devirlerinde değişik ağırlıklar uygulandı. 1898 senesinde bileşimi yalnız gümüş ve bakır karışımından meydana gelen 148,000 lira tutarında 10-5 paralıklar bastırıldı. Halk bunlara METELİK diyordu. Sultan 6, Mehmet Han devrinde 40 ve 10 paralıklar; 1840 senesinde KAİME adı verilen 500 kuruşluk kıymetinde kağıt paralar bastırıldı. 1851’de 10 ve 20 kuruşluk kaimeler piyasaya çıkartıldı.

Alınan bir kararla, 1863 eylül ayında kaime basılmasına ve tedavülüne son verildi bu tarihten sonra tahsil ve tediye işlemleri yalnız madeni paralarla yapılmaya başlandı. 1876 senesinde tekrar kaime bastırılması ve tedavüle sokulması kararlaştırılmışsa da 1879’da tekrar tedavülden kaldırılmasına karar verildi. Sultan 5, Mehmet Reşad Han zamanında 1 Nisan 1916 tarihli Tevhid-i Meskukad hakkında Kanuni Muvakkat ile altın Osmanlı devletinde kıymet ölçüsü olarak kabul edildi. Sultan İkinci Abdülhamit Han devrinde yürürlüğe konan Kavaim-i Naktiye nizamnamesi ile para işi belirli bir kanuna bağlandı.

Cumhuriyet devrinde 1924 tarihli 411 sayılı kanun ile 100 paralıklar çıkartıldı. Bu günde kağıt paraların üzerindeki itibari değerler bir kıymetli maden karşılığında tesbit edilemezler. Kullanılmakta olan kağıt paralar altın paraya çevrilebilir olmaktan çıkmıştır. Birim paranın değeri itibari bir özellik almıştır. Banknotların karşılığı bir nevi Türk lirasının mal satın alabileceği değer “satın alma gücü” olmuştur. Kağıt para çıkartılması bir kanunla 1999 yılı sonuna kadar T.C. Merkez Bankasına bir imtiyaz olarak verilmiştir. İmtiyaz süresi bitimine 5 yıl kalıncaya kadar uzatılabilir. Paranın istikrarı konusunda da merkez bankası vazifelidir. 1983’ten sonra çıkartılan kanun hükmündeki kararnamelerle Türk parasını koruma hakkındaki kanun hükümlerinde uluslar arası liberal sistemin uygulanması yönünde, bazı düzenlemeler yapılmıştır. IMF ile teknik düzeyde bazı görüşmeler yapılmış 22,03,1990 tarihinden itibaren Türkiye’nin 14. madde (IMF anlaşması) statüsünden 8. madde statüsüne geçtiği ve bu maddenin yükümlülüklerini kabul etmekte olduğu IMF’e resmen bildirilmiştir. Böylece Türkiye’nin kambiyo rejimi büyük bir serbestliğe kavuşturulmuştur.