İktisat Tarihi

İktisat Tarihi

İktisat Tarihi Para, Ekonomi, Ticaret ve iktisat tarihi

Türk Lirasının Tarihi Hikayesi, Eski Kağıt Paralar (Banknot) ve Bozuk Liralar Koleksiyonu






AKP hükümeti Türk Lirasından tam 6 sıfır attı ve Türk Lirası tekrar değer kazandı. Fakat daha önceleri durum nasıldı ve Türk Lirasına altı sıfır konulana kadar hangi kağıt paralar ve bozuk liralar kullanıldı! İşte Türkiye’nin tarihindeki eski paraları: Banknot ve Bozuk Liralar Hakkında Bilgi:
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 84 yıllık geçmişe sahip kağıt paralardan 1 milyonluk banknotla Türkiye 1995 yılında tanışırken, 1928 yılına kadar kullanılan Osmanlı evrak-ı nakdiyeleri ve 1948 yılına kadar kullanılan Osmanlı Bankası banknotları dışında, 9 emisyonda 24 farklı kupürde ve 126 tertipte kağıt Türk Lirası kullanıldı.


Devamını oku

Ortodoks ve Heterodoks İktisat Ayrımı

İktisadın tarihi incelenirken önemle üzerinde durulması gereken bir konu da ortadoks
iktisat ve heteredoks iktisat ayırımıdır. Ortadoks iktisat deyimi Sovyetler Birliği
dağılıncaya kadar Batı ülkelerinde okutulan iktisat teorisini anlatmakta kullanılırdı. Bu
yüzden SSCB dağılıp dünya iki kutuplu olmaktan kurtulunca ortadoks teorinin evrensel bir
nitelik kazandığı söylenebilir. Ancak bunun yanında ortadoks teori ile heteredoks teori
arasında kapsam içerik ve kullanılan metodoloji arasında önemli farklılıklar vardır.
Günümüzde heteredoks teorinin uygulama alanından kalkmış olması ileride tekrar
uygulanmayacağı, öngörülerinin tamamen geçersiz olduğu anlamına gelmeyeceği gibi
teorik varlığını sürdürmesine de engel teşkil etmez.
Ortadoks iktisat bugün genel olarak benimsenmiş haliyle insan ihtiyaçlarına oranla kıt
olan kaynakların ortaya çıkardığı sorunları kendine araştırma programı olarak seçmiştir.

Devamını oku

Merkantilizm

Ekonomik olayların bir bütün olarak bir biriyle ilişkili ve tutarlı olarak ele alınması
merkantilizmle başlamıştır. Merkantilizm “arz yönüne ağırlık veren” bir iktisat teorisi
idi(SAVAŞ, 1986:5).
İktisadın bir bilim dalı olarak ortaya çıkmasında merkantilizmin önemli katkıları
olmuştur. Merkantilizmle birlikte iktisadi olaylarla ilgili yeni düşünceler geliştirilmiş, para,
faiz, dış ticaret, devletin iktisadi faaliyetlere müdahalesi, korumacılıkla ilgili yeni görüşler
ileri sürülmüştür.
Merkantilizm geleneksel olarak ele alındığında Avrupa iktisadi düşüncesinde 1500-
1800’lü yılları içine alır. Orta Çağı takip eden ve yaklaşık 300 yıl süren bu dönemde Orta
Çağın temel özelliklerini yansıtan “doğal” ekonomi anlayışı, feodalizm ve skolastizmi
tümüyle ortadan kalkmamış ve dönemin sonuna kadar bazı ülkelerde az, bazı ülkelerde
çok, etkisini göstermeye devam etmiştir.
Merkantilistler, Orta Çağ düşüncesini reddedip onun yerine daha akılcı (rasyonel)

Devamını oku

Klasik İktisat

Modern iktisat bilimine dayanak oluşturan klasik iktisat teorisi arz ağırlıklı bir teoridir.
Klasik iktisat düşüncesi kendisinden önceki teorilerin aksine bireye ve bireysel
girişimciliğe önem vermiş ve bu yüzden bireyin faaliyetlerini sınırlayıcı olarak gördükleri
devlete çok az görev yüklemişlerdir.
Devlet müdahalesine karşı oldukları için, girişimci gücü kuracak olan piyasaya
herhangi bir müdahaleye izin vermemişler ve devletin görevlerini çok sınırlı
belirlemişlerdir. Klasiklerin devlete atfettikleri görev “jandarma devlet” görevidir. Zorunlu
bir fena olarak gördükleri devlet; güvenlik, savunma adalet ve diplomasi görevlerini yerine
getirecek ve hiçbir suretle piyasaya müdahale etmeyecektir. Devlet sınırlı bir alanda mal ve
hizmet üreteceği için harcamaları da bu çerçevede sınırlı kalacak ve bu harcamaların
finansmanında özel kişi ve kuruluşlardan az miktarda vergi alacaktır (Eker ve Diğ. 1994 :.
22).

Devamını oku

Neo-Klasik Teori

19. yüzyıl ortalarına gelinceye kadar Klasik Teori çeşitli eleştirilere rağmen egemen
iktisadi düşünce olarak varlığını sürdürmeyi başarabilmiştir. Ancak bu tarihlerden sonra
Klasik Teoriye bazı eleştiriler getirilmiştir. Bu eleştiriler daha çok uygulamada ortaya
çıkan fakat teoride öngörülen görüşlerden farklı sonuçlarla ortaya konmuştur. Mesela
Malthus’un nüfus teorisi böyledir. 1850 ve 1860’lı yıllar hem nüfusun hızla arttığı ve hem
de tarım üretiminin önemli ölçüde iyileştiği bir dönem oldu. Bu durum Malthus’un nüfus
teorisine duyulan güveni hemen tümüyle yok etti. Hızlı nüfus artışıyla birlikte işçi sınıfının
yaşam standardında meydana gelen yükselme Malthus’un teorisine olan güveni ortadan
kaldırmıştır.
Bunların dışında bu yıllarda hız kazanan sanayileşme ve kentleşme, beraberinde pek
çok sosyal problemi de getirmiştir. Uzun çalışma saatleri, sağlığa zararlı çalışma koşulları,
çocuk ve kadın işçilerin çalıştırılması, sendikaların kurulup gelişmeye başlaması,

Devamını oku

Barker Raporu

Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası Tarafından hazırlanan James Barker öncülüğündeki tarıma destek verilmesini öneren rapordur.

Bu planlamalar ile yeni bir sistemin içine giren Türkiye 1960 yılına kadar bu desteklemeler ile gelmiştir. 1960 yılında Devlet Planlama Teşkilatı kurulmuş ve ”Karma Ekonomi düzeni içinde plan, kamu sektörü için emredici, özel sektör için özendirici nitelikte olacak” ilkesi benimsenmiştir. 1980 yılına kadar uygulanan bu politikalar, 1980 yılında petrol fiyatının yükselmesi, döviz ihtiyacının artması 24 Ocak Kararlarını getirmiştir.

Devamını oku

Ekonominin (Terimleri) Temel Kavramları

İhtiyaç : Ekonominin tanımında geçen “ihtiyaç” ekonominin uğraşı alanlarını da belirten bir kavramdır. İhtiyaçlar bir eksiklikten doğar ve bu eksikliği gidermek için istek uyandırırlar. İnsan ihtiyaçları çok çeşitlidir. Bir an için her birimizin ihtiyaçlarını düşünürsek, hemen uzun bir liste çıkarmak mümkündür. Elimizde olduğunu varsaydığımız ihtiyaç listemizin çok büyük bir kısmının para karşılığı giderilebileceğini görürüz. Acaba bu ihtiyaç listesinde genel bir sınıflandırma yapmak mümkün müdür ? Bundan önce ihtiyacın tanımını yapalım.

İhtiyaç : Kişinin organizma ve düşünce alanında eksiklik duyduğu her şeydir. İhtiyaçlar ikiye ayrılır

1 – Birincil ( Temel) ihtiyaçlar, barınma, yiyecek, giyecek, soluma gibi

2 – İkincil ( Diğer ) ihtiyaçlar, sosyal ihtiyaçlar, arkadaşlık, statü, estetik,gibi.

Devamını oku

Ticaretin tarihi ve kültürü üzerine

Tarih boyunca cereyan eden kültürler arası ilişkilere ekonomi perspektifinden bakmak için...Ticari hareketler, ekonomik ilişkiler ve bunların dünya tarihi açısından sonuçlarını kapsayan eserlerin sayısı azdır. En azından popüler dille yazılmış ve daha çok ticari tarihi anlatanların. Günümüzde, özellikle de Türkiye’de tarih yayıncılığı son derece revaçta ancak bunların çerçevesi yakın tarih ve Osmanlı tarihiyle sınırlı kalıyor. Philip D. Curtin’in, ‘Kültürlerarası Ticaret’ adlı çalışması ise bu çerçevenin dışına çıkabilmiş, tarih boyunca cereyan eden kültürler arası ilişkilere ekonomi perspektifinden bakabilen boyutuyla dikkati çekiyor. Bu özgün niteliğine rağmen kitap aslında bir dünya ticaret tarihi de değil. Çalışmada, tarım ve ticaret devrimleri arası dönemde, farklı zaman ve mekânlarda, ticari uygulamaların aldığı şekiller inceleniyor. John Hopkins üniversitesinde tarih profesörü olan yazar Curtin, kitabına ticaret diaspoları ile başlıyor.

Devamını oku

Para çeşitleri nelerdir?

1-MAL PARA: malın malla değiş tokuş edildiği ilkel toplumlarda değişim ölçüsü olarak tuz tütün deri kurutulmuş balık ve hayvan başı gibi değeri olan mallar kullanılmıştır.


2-MADEN PARA: “Altın ve gümüş sikkeler”in para olarak kullanılmasıdır. Bu iki değerli metalin diğer mallara göre kıt olması, çabuk bozulmaması ve değer kaybetmeden küçük parçalara bölünebilmesi “mal para”dan “maden para”ya geçişi kolaylaştırmıştır. Altın ve gümüş para, bu aşamada mal değerine eşit bir nitelik göstermektedir. Osmanlı imparatorluğunun ilk döneminde 1314 yılından “akçe” adı verilen, 1,5 dirhem ağırlığında gümüş para basıldı. İlk altın para ise, Fatih Sultan Mehmet zamanında tedavüle çıkarıldı.

Devamını oku

Ekonominin Tarihi

İnsan oğlunun yeryüzünde yaşama başlamasından itibaren çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak için, üretimde bulunmak ticaret yapmak ve elindeki ürünleri korumak gibi, esas itibariyle ekonomik karakterli çeşitli faaliyetlerde bulunduğu kuşkusuzdur. İktisat teorisinin nasıl doğduğu ve geliştiği iktisadın tarihinin nereden başladığı tartışmalı bir konudur. Kimileri bunu eski Yunan’da kimileri Eski Çin’de, Kimileri de Eski Mısır Uygarlığı’ndan başlatır. Ancak bazı yazarlar da Yeni Çağa kadar hiç kimsenin iktisat literatürüne bir katkısı olmadığını iddia eder.

Bu iddiaya göre iktisadın tarihi 1776’da Adam Smith’in yazdığı “Milletlerin Zenginliği” kitabı ile başlar. Schumpeter bu görüştedir. Çünkü ona göre İktisat Bilimi hakkında genel bir görüş birliğine bu dönemde varılmıştır.

Buradan anlaşıldığı üzere iktisadın başlangıç tarihi hakkında iki temel ayırım söz konusundadır.

Devamını oku

Parayı ilk kullanan devlet

Lidyalılar Anadolu’nun batısında Gediz ve Menderes ırmakları arasında kalan bölgeye İlkçağda Lidya, bu topraklarda oturanlara Lidyalılar denilmiştir. Hint – Avrupalı bir kavim olan ve doğudan Anadolu’ya gelen Lidyalılar önce Hititlerin daha sonra da Frigyalıların egemenliği altında yaşadılar. Dilleri, Hitit dili ile benzerlik göstermektedir.

Lidyalılar, Frigyalıların yıkılmasından sonra Kral Giges zamanında bağımsız bir devlet kurdular (M.Ö. 687).

Lidyalıların başkenti, dönemin en büyük ve zengin kentlerinden olan Salihli yakınlarındaki Sardes (Sard)’dır.

Giges, devletin sınırlarını genişletti. Doğu sınırları Kızılırmak ırmağına kadar uzandı.

Kimmerlere karşı Asurlularla işbirliği yapmışlar ve bunun sonucunda Kral Yolu Asur’a kadar uzanmıştır.

Kral Alyattes zamanında Medlerle savaş yapıldı. MÖ 585 yılında barış yapılarak, Kızılırmak iki devlet arasında sınır oldu.

Devamını oku

Osmanlı’da ilk para basımı

Osmanlılarda Darphane Emini, kubbe vezirlerinden ve defterdarlardan tayin edilmekteydi. Para basmayla ilgili yayınlanan bir tamimde:

Devamını oku

Sanayi Devrimi (18 – 19. Yüzyıl)

Sanayi Devrimi, feodal dönemde başlayan, merkantilizm ile devam eden çalışan – çalıştıran akımının profesyonele dönüştüğü dönemdir. İlk olarak yeni buluşların ortaya çıkması ve iş gücünde makineleşmenin başlaması ile ortaya çıkmıştır. İngiltere’de buharlı makineler ile çalışmaya başlanması ile yine tüm Avrupa’ya yayılmış bir akımdır. İngiltere’de temelleri merkantilizm döneminde atılmıştı. Diğer Avrupa devletleri düzeni kurup, yeni refahı sağlamaya çalışırken İngiltere yeni sistemlerin temelini atıyordu. Hızlı nüfus artışı, tarımdaki gelişimler, yaşam standartlarındaki yükselme, sömürgecilik başlıca sebeplerini oluşturur. Aynı zamanda klasik dönemin içinde yaşandığı dönemdir.

Devamını oku

Günümüzde Bankacılık ve Ticaret

Dünyadaki bütün insanlarda artık banknot ticaretin genel değeri olarak yerini almış durumdadır, bu durum insanların ekonomisinin tek-elden yönetimini oluşturmuştur. İnsanların ekonomik güçleri bankalar ile sürekli kontrol edilebilir durumdadır. Ekonomik gücünün kendisinde olmasını istiyen insanlar ellerindeki ekonomik birikimlerini “gram altın” olarak tutmaktadırlar, ancak ticaret yapma ihtiyacı halinade bu altınları banknot haline dönüştürmek için tekrar bir dönüşüm karı alınması ile altın birikimlerinin bankaların konrtolundaki banknotlar ile yapılması sayesinde bankalarca kısmende olsa konrtol altında tutulmaktadır.

Devamını oku

Klasik dönem (18 – 19. Yüzyıl)

Klasik sistem denildiği vakit akla ilk gelen isim Adam Smith’dir. Klasik dönem Adam Smith’in yazmış olduğu Ulusların Zenginliği adlı eser ile başlamıştır. Bu dönem tamamen serbest piyasayı ve devlet müdahalesinin en aza indirgenmesini savunmuştur. Vergi, devlet müdahelesi ve kamu yatırımı yoktur. Piyasa kendi kendine düzeni kuracak, gizli el tarafından yönetimi sağlanacaktır. Smith devletin klasik görevlerini şu şekilde dile getirmiştir: ”Savunma, adalet, bayındırlık ve kısmen eğitim hizmetleri.”

Tamamen özel sektörün hüküm sürdüğü bu sistem yeni ideolojilerin çıkmasına da sebep olmuştur. Özel sektörün acımasız tavrı, işçilerin güvencesiz çalışması, düşük ücretler, fazla çalışma saatleri gibi etkenler sosyalizmin oluşmasına önayak olmuştur.

Neo-klasik döneme geçilmeden klasik dönemin yarattığı sıkıntılar birçok soruna yol açmış ve açığını kapatacak yeni bir tane daha görüş ilerine sürülmesine sebep olmuştur: Keynesyen görüş.

Devamını oku

Neo-Klasik Dönem (1950 Sonrası)

Alfred Marshall’ın ileri sürdüğü bu sistem piyasanın sağlayamadığı optimum dengenin olabildiğince minimum seviyede devlet müdahalesi ile sağlanacağını savunmuştur. Yatırımı yapacak devletin daha özgür hareketini savunur ve denk bütçe değil de, yatırım için gerekli ise açık bütçe taraftarıdır. Bu dönem savunduğu düşünce sebebiyle IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumların oluşmasına neden olmuştur. Bu örgütlerce planlamalar, yardımlar ve kalkınma olanakları sağlanır.

Devamını oku

Baharat Yolu

Baharat Yolu, eski çaglarda,Uzakdoğu'yu Batı'ya bağlayan ticaret yollarından biriydi. Baharat günümüzden binlerce yıl önce Doğu ülkelerinde kullanılıyordu. Orta Çağ Avrupa'sında soyluların sofralarına da girince çok önemli bir ticaret ürünü haline geldi, ama pahalı olması nedeniyle ancak varlıklı kimseler satın alabiliyordu. Aslında tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal satışına dayanan baharat ticaretine Çinliler Mîlat'tan önce başlatmıştı.

Devamını oku

Nümismatik Biliminin Tarihsel Gelişimi

Nümismatik sözcüğü, para anlamına gelen Latince nümisma sözcüğünden gelmektedir. Para, madalya ve jetonların betimlenmesi ve tarihiyle uğraşan bilimdir. İlk antik para koleksiyonları, Rönesans döneminde, Roma ve Yunan tarihindeki ünlü kişilerin portrelerini araştıran hümanistler tarafından oluşturuldu. Bu koleksiyonlara zamanla eski siteler tarafından bastırılan, yorumlanması daha güç paralar da katılmaya başladı. Daha sonraları, Yeniçağ para ve madalyaları da toplandı. Tüm bu nesnelerin anlaşılması ve sınıflandırılması, nümismatik biliminin temelini oluşturur. G. Budé’nin De asse (1514) adlı yapıtından bu yana, paraları her yanıyla ele alan birçok inceleme yayımlanmıştır.

Devamını oku

Tarihte ilk para ne zaman kullanılmıştır?

Tarihteki ilk madeni para basımının M.Ö VII. Yüzyılda Anadolu’da Lidyalı’lar tarafından yapıldığı bilinmektedir. Tarihteki ilk madeni para olma özelliği taşıyan Lidya parası, darp suretiyle basılmıştır. Sabit bir alt kalıp üzerine konan madeni pula hareketli bir üst kalıp yerleştirerek, bir çekiçle vurmak suretiyle darp gerçekleştirilmiştir. Tarihteki ilk madeni para basım yerinin Anadolu olması özellikle uygarlık gelişiminin göstergesi olarak oldukça önemlidir. Anadolu bu üstünlüğünü sürekli devam ettirmiştir. Dünyanın ilk büyük darphanesi Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul Simkeşhane’de kurulmuştur.

Devamını oku

Keynesyen Dönem (19. Yüzyıl)

John Maynard Keynes’in 1929 Dünya Ekonomik Buhranı’nın yaşanmasından sonra doğan sıkıntıları gidermek için ortaya çıkardığı görüştür. Klasik sistemin eksik yanlarını kapatmayı hedeflemiştir. Saf özelleşmede piyasa dengesizliklere yol açtığı için devlet müdahalesini öngörmüş, kamu yatırımlarını desteklemiştir. Vergi artırımı ile piyasayı sıkılaştırıcı planlar ortaya atmıştır. Nitekim durumların düzelmesinde başarılı olmuştur. Keynes, ekonomide kısa dönem politikalarını savunmuştur. Bu savunusunu: ”Uzun dönemde hepimiz ölmüş olacağız.” sözü ile desteklemiş, görüşlerini uygulamaya koymuştur.

Devamını oku

Fizyokrasi

Fizyokrasi (Physiocracy) kelimesi, Fransızca “Phyiocrate” kelimesinden gelmiştir. Bu
kelimenin Yunanca aslından kaynaklanan anlamı “doğa yasası”dır. Fizyokratlar bir ilahi
iradenin evrensel ve aslında mükemmel olan bir “doğal düzen” ortaya koyduğu düşünceyi
benimsemişlerdir. Dünyada mevcut fiziksel düzen gibi sosyal düzen de vardır. Bu doğal
düzenin yasalarına uygunluk en yüksek mutluluğu sağlayacaktır.
Fizyokrasinin en ünlü temsilcisi ve kurucusu Francois Quesnay’dır (1694-1774).
Fizyokrasi merkantilizmin aksine Fransa’da gelişmiş bir düşüncedir. O dönemde
Colbertizmin beklenen etkiyi meydana getirememesi neticesinde Fransa’da huzursuzluklar
çıkmış ve bunu aşabilmek için fizyokrasi geliştirilmiştir.
Fizyokratlar fen bilimlerinde olduğu gibi sosyal olaylarda da bir nedensellik ilişkisi ve
düzenlilik ilkesi bulmak amacından yola çıkmışlardır. Bu dönemde iktisatla felsefe
arasında bir bağlantı kurulmuş, ve iktisat “Moral Felsefe”nin bir alt dalı olarak kabul

Devamını oku

Türkiye’deki Ekonomik Sistemler ve Mali Politikalar

Türkiye ekonomi politikalarına giriş yapmadan önce Osmanlı Devleti’nin son dönemini incelemek gerekir. Osmanlı Devleti Avrupa’da yaşanan bu değişimlerin büyük ölçüde dışında yer almıştır. Avrupa’daki bu değişimler önceleri Osmanlı’yı çok etkilemedi fakat daha sonraları büyük ölçüde etkisi altına almıştır. Sebebi ise Osmanlı’nın içe dönük politikaları olmuştur. Dışa açılım kapitülasyonlar ile başlamış, alınan dış borçların ödenememesi üzerine Abdülhamit dönemi açılan Duyun-u Umumiye ile devam etmiştir.

Devamını oku

Hatıra Paracılığın Tarihsel Gelişimi

Hatıra para basımı, tarihsel gelişim itibariyle madeni para basımından sonra başlamış, onun bir devamı olarak gelişimini sürdürmüş ve 18'inci yüzyılın sonunda nümismatik bilim dalının kurulmasıyla da bağımsız bir para alanı haline gelmiştir.

Devamını oku

Merkantilizm (15 – 18. Yüzyıl)

Ekonomik süreç devlet idaresine dayanır. Politika ekonomi ve devletin birlikte büyümesini amaç edinmiştir. Zenginliğin en büyük kriteri hazinenin büyük olması idi. Temel ilke dış alım az, dış satım çok üzerine kurulmuştur. Devlet ve tüccarlar kıymetli madenler üzerine kurulu bir sistemi beraberinde getirmektedir. Madenlerin azalışı yerine efektif sermayeye bırakınca bu durum, kötü para iyi parayı kovar anlayışının benimsenmesine yol açmıştır.

Merkantilist sistemdeki bu ticaret benimsenişi serbest piyasanın habercisi olma özelliğini taşımaktadır. Bunun temelleri merkantilist sisteme geçildiği ilk zamandan beri İngiltere’de atılmaktaydı. Serbest piyasa düzeni ise klasik ve neo-klasik olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Devamını oku

Feodalizm (11 – 15. Yüzyıl)

Avrupa’da bir hayalet hüküm sürmekteydi. Monarşinin doruklarda olduğu; kral, asiller, ruhban sınıfı, burjuva ve köylüler olmak üzere, çağına oturmuş bir sistem hüküm sürmekteydi. En alt tabakadaki köylü sınıfı emeğini karın tokluğu karşısında krallara verirdi. Kendi topraklarını yahut kralın topraklarındaki gelirle krala bahşedilirdi. Hiyerarşik düzen derebeylik sistemi ile devam ediyordu. Bu durum ticaret anlayışının yayılmasına kadar devam etmiştir ve ardında gelen merkantilist sistem feodalizmin yerini almakta gecikmemiştir.

Devamını oku

Duyun-u Umumiye

Osmanlı Devleti’nin dış borçlarını denetleyen kurumdur.

1. Dünya Savaşı ile daha büyük sıkıntıların içerisine giren Osmanlı Devleti savaşın sonunda yıkılması ve yerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile yeni bir döneme başlamıştır. Bu yeni dönem savaştan çıkmanın verdiği büyük hasar ve yetersizlikler ile büyük sıkıntılardan geçmiş toparlanması kolay olmamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti iktisadi planlamalara ilk olarak 17 Şubat 1923 İzmir İktisat Kongresi ile başlamıştır. Bu dönem (1923 – 1929) dışa dönük, özelleştirmeyi amaçlayan, dış yatırımı özendiren politikalar izlemiş, 1929 dünya ekonomik buhranına kadar devam etmiştir. 1929 ekonomik buhran ile ekonomik sıkıntılara giren Türkiye devletçilik politikasını benimseniş 1930 – 1939 yılları arası bu politikaya önem vermiştir.

Devletçilik politikası ile vergilerde artırmaya gidilmiş, kamu yatırımları ve devlet eliyle sanayileşme desteklenmiştir.

Devamını oku

Marshall Planı

2. Dünya Savaşı sonrası ABD kaynaklı aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülkenin yer aldığı yardım paketidir.

Devamını oku

Yeni Bir Siteyle Merhaba

Bugün yeni bir siteyle merhaba dedik.

Sitemizde çalışmalarımız devam ediyor. En güncel yazılarla buradayız

bizi takip etmeye devam ediniz..

Devamını oku

Ekonomide Halkçılık

Günümüzdeki Ekonomik faaliyetler üretim biçimlerinin değişmesinden ve insan ilişkilerinden dolayı daha önemli hale gelmiştir. Batı ülkelerinde Kapitalist ekonomik sistemlerin gelişmesi servetin tek elde, bazı kişilerde, toplanmasına neden olmuştur. Böyle olunca halk yığınları ekonomik bakımdan sıkıntıya düşmüş, emekleri ile geçinenler toplum içinde zorluklar çekmişlerdir. Bu nedenle Ekonomiye halkın yaşam standardını yükseltmek amacıyla yeni bir bakış açısı getirilmiş, sosyal güvenlik, gelir dağılımının iyileştirilmesi, iş güvenliğinin sağlanması, çalışanların haklarını aramalarının yasalarla sağlanması,çalışanlara yönelik dinlenme, sağlık, ve diğer yaşamın gereği olan hakların sağlanması yine yasal güvencelere bağlanmıştır. Sektör farkı gözetmeksizin çalışanlara mesleklerine ait ucuz finans sağlanması, mesleklerinde kalifiye olabilmeleri için eğitim görebilmeleri halkçılığın gereği olarak yapılan uygulamalardır.

Devamını oku

E-ticaret dönemi

İnternet kullanımının dünya çapında yayılması, e-posta ve arama motoru pazarlamasını ortaya çıkardı. Artık yeni popüler olmuş blog’larda bile ürün reklamları yer alıyordu.
Sürekli dönüşen tüketici alışkanlıkları; internet sayesinde, tüketicilerin bir reklama tıklayarak ürün satın almaya başlamasını sağladı. Banner’lar ve aniden sayfada beliren reklamlar yaygınlaştı.
1900’lerin ortalarında, 300 milyon dolar olan reklam harcamaları; 2000’lerde üçe katlandı.

Devamını oku

Ekonomide Milliyetçilik

Milli gelir, toplumda yapılan üretimle elde edilen toplam varlıkların fert başına düşen miktarıdır. Milli geliri yüksek olan toplumların fertleri refah içinde yaşarlar. Bu nedenle kişilerin çalışıp, ürettikleri oranda toplumun ve fertlerin milli geliri yükselir. Üretilen malların iç pazarda tüketilmesi de Ekonomik açıdan yetersiz bir faaliyet olup milli geliri yükseltmede yetersiz kalır. Bu nedenle malların dış pazarlara satılması, yani ihraç edilmesi gerekir. Bir malın ihraç edilebilmesinin önemli iki şartı, malın kaliteli ve ucuz olması ile ülkenin uluslar arası satış kabiliyetinin olması gerekir. Ayrıca bir ülkenin iç pazarında kendi ürettiği malları tercih etmesi, yani diğer bir deyimle yerli malı kullanılması ekonominin gücünü ve ülkenin diğer ülkelerle rekabetini yükseltir.

Devamını oku

24 Ocak Kararları

Ekonominin dışa açılması, kamu kesiminin sınırlanması, enflasyonu kontrol altına alma ve yabancı sermaye teşviki amaçlanmıştır.

1990 yılında çıkan iki önemli sorun; İran – Irak Savaşı’nın sona ermesi ve sebebiyle 90 Körfez Krizi’nin oluşması yeni yaptırımları gerekli kılmıştır. Bu sorunlar yeni bir kararı, 5 Nisan Kararlarını beraberinde getirmiştir.

Devamını oku

Televizyonun ilk etkileri

1950’lerin yarısından itibaren televizyon yavaş yavaş yaygınlaşmaya başladı. Bu gelişimle birlikte reklamcılığın altın çağı yaşanmaya başladı. Özellikle otomobil reklamlarının etkisiyle, otomobil artık bir statü sembolü haline geldi.
1949’da; restoranlarda, gelecekteki kredi kartlarının temelini oluşturan yemek kartları kullanılmaya başlandı. 1951’e gelindiğinde bu kartları 20 bin kişi kullanıyordu.
İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonominin yükselişe geçmeye başladı.
1950’ler kapıdan satışın en parlak dönemiydi.

Devamını oku

Ekonominin Tanımı

“Ekonomi” kelime olarak bütün dünya dillerine Grekçe oiko-nomos tan girmiştir. Evdekiler olarak tercüme edilebilir. Evin yönetiminden sorumlu olan insan, evde yeterince gıda, giyim eşyası, yakıt bulunmasını sağlamak zorundadır. Evi bir düzen içinde tutmak, ev halkının görevlerini yapabilecek ortamı sağlamak, zorundadır. Bir ev otomatik olarak kendiliğinden ya da cömert tabiatın şefkatli nimetleri sayesinde değil, “evdekiler” in gayretleri ve becerikli olmaları ile zenginleşir. Oiko-nomos sadece evdekilere değil şehir devletine uygulanmış, kadim, (en eski) klasik, ekonomi fikirlerinden sonra günümüz ekonomisine gelinmiştir.

Devamını oku

Ekonomide Milli Devlet

Tarihten günümüze devlet anlayışları farklılıklar göstermektedir.Bunlar, eski devlet anlayışı ile modern devlet anlayışıdır. Eski Devlet anlayışına göre devletin görevi asayişi sağlamak, halkın geçimi için fetihler yapmaktır. Günümüzde bu şekli ile devam eden devletler yoktur. Modern devlet anlayışına göre; Devlet halkın yaptığı bir organizasyondur ve halkın eğitiminin yükseltilmesinden, sağlığından, adaletin eşit ve çabuk dağıtılmasından, gelir dağılımının adil olmasından,alınan kararlarda halkın söz sahibi olmasından öncelikle sorumludur. Bu görevleri üstlenen devlet önceleri, her türlü ekonomik faaliyetler içinde bulunur, Kamu sektörü de denilen devlet sektörü eli ile ekonomiyi düzenlerdi. Artık günümüzde devletin görevi her türlü ekonomik faaliyeti özel sektöre devrederek, devletin öncelikli görevi olan Sosyal Devlet niteliklerini öne çıkararak halkı mutlu etmektir.

Devamını oku

Ekonomi Hakkında

Ekonomi ile ilgili bilinmesi gerekenler

Devamını oku

Mobil çağ

2002’de cep telefonu yaygınlaşmaya başladı.
2005’de açılan Seattle merkezli Yelp’in sitesinde; 2009 yılı itibarıyla, 60.000 yorum yapıldı ve site, kent restoranlarının yüzde 70’ine ilişkin müşteri bilgisi sunar hale geldi.
2004’te kurulan Facebook 2009’da reklamlarda hedefleme özelliklerini duyurdu.
İçinde bulunduğumuz yıllarda artık internet kullanıcılarının yüzde 73’ü online yorumların satın alma kararlarını doğrudan etkilediğini söylüyor.

Devamını oku

Sitemiz sizce nasıl?

* Çok güzel
* İdare eder
* Beğenmedim

Devamını oku

Paranın öyküsü

Yıl: MÖ.7’nci yüzyıl. Anadolu’nun batısında, büyük bölümde “Lydıa” denilen uygarlık egemenlik sürdürmektedir. Lydialılar: özellikle ege bölgesinde: dünyanın geri kalan ve bilinen bölgelerindeki halkları ile, büyük bir ticari faaliyet içindedirler ve bu faaliyetleri sonucunda zenginleşerek, gerek kültür ve gerekse ticari alanda büyük ilerlemeler kaydetmişlerdir.

Her ne kadar geniş bir alana yayılmış olsalar da, esas merkezleri: Gediz ve Menderes nehirleri arasındaki bölgedir ve zaten başkentleri de, yine bu bölgedeki; günümüzdeki “Salihli” ilçesi yakınlarındaki “Sardes” şehridir. Anadolu’da, Hititleri ve Frigyalıları takiben, kral Giges zamanında, MÖ.687 yılında, bağımsız bir devlet kurarlar. Kral Giges, biraz önce sözünü ettiğim gibi, ülkenin sınırlarını genişletir ve Kızılırmak’a kadar uzanır.

Devamını oku

İpek Yolu

Çin'den başlayarak Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa'ya kadar uzanan ve dünyaca ünlü ticaret yoludur. Milattan yüzyıllar önce Mısırlılar, daha sonra da Romalılar, Çinlilerden ipek satın alırlardı. Ulaşım ise, daha sonra İpek Yolu adı verilen güzergahı izleyen kervanlarla sağlanırdı. İpek endüstrisi, eski çağlardan beri birçok milletin hayatında çok önemli bir yer tutmuştur. Uzak Doğu'dan gelen ipek ve baharat, Batı dünyası için, uluslararası ilişkilerde önemli bir rol oynamıştır. İpek, ayrıca Doğu kültürünün Batı tarafından tanınmasını da sağlamıştır. Doğu'nun ipeği ile baharatının kervanlarla batıya taşınması, Çin'den Avrupa'ya ulaşan ticaret yollarını oluşturmuştur. Orta Çağda, ticaret kervanları, şimdiki Çin'in Şian kentinden hareket ederek Özbekistan'ın Kaşgar kentine gelirler, burada ikiye ayrılan yollardan ilkini izleyerek Afganistan ovalarından Hazar Denizi'ne, diğeri ile de Karakurum Dağları'nı aşarak İran üzerinden Anadolu'ya ulaşırlardı.

Devamını oku

Lidyalılar hangi ihityaca yönelik parayı bulmuştur?

Ticarette, alışverişte mal takası yerine, yani alınmak istenen malın yerine değerine uygun bir mal vermek yerine daha uygun, daha hızlı ve verimli bir araç olduğu için para ortaya çıkmıştır.

Devamını oku

IMF

Finansal düzeni takip etmek, ödeme dengelerini kontrol etmek ülkelere ve teknik ve finansal destek sağlamak amacıyla kurulmuştur.

Devamını oku

Ticaret Hakkında

Ticaret ile ilgili bİlinmesi gerekenler

Devamını oku

İktisat Hakkında

İktisat ile ilgili bilinmesi gerekenler

Devamını oku

Acil Eylem Planı

58. Hükümet tarafından uygulanmaya konulmuştur. Bütçe açığı kapatılacak, işsizliğe çözüm bulunacak ve vergi düzenlemeleri sağlanacaktır. Başlıca bu planlamaları ele almıştır.

2003 yılından sonra uygulanan mali politikaların ulaştığı rakamlar eski dönemlere kıyasla oldukça yüksektir. Devlet kamu harcamalarına yönelmiş aynı zamanda dış yatırımı desteklemiş, harcamalarda askeri harcamaları kısmış, eğitim harcamalarını artırmış, sosyal refahı ilke edinmiştir. Çoğu kamu kuruluşları özelleşmiş, yatırımların devlet kontrolü altında özel teşebbüsler tarafından yapılması sağlanmıştır. 2008 yılı ABD merkezli krizden büyük yaralar almadan, köklü ekonomik reformlara gidilmeden atlatılmıştır. 2013 yılında ise IMF ile olan borç stoku bitirilmiştir.

Devamını oku

Seyir Yolu

Yolun seyri Herodotus'un yazılarından, arkeolojik araştırmalardan ve tarihi kayıtlardan yararlanılarak yeniden yapılmıştır. Batıda Sardis'ten başlayarak (Türkiye'de İzmir'in 95 km kadar doğusunda), doğuya doğru şu anki Türkiye'nin orta kuzey kısmından Asur'un başkenti Nineveh'a (şu anki Musul, Irak) varmaktadır, daha sonra Babil'in (şu anki Bağdat, Irak) güneyine geçmektedir. Babil'in yakınından, yolun iki ayrı yola ayrıldığı düşünülmektedir, bir tanesi kuzeybatıya daha sonra batıdan Ecbatana ve oradan da İpek Yolu ile beraber gitmektedir, diğer yol ise doğuya devam ederek Pers başkenti Susa'ya (şu anki İran) ulaşmaktadır ve daha sonra güneydoğudan Persepolis geçmektedir lidyalı kral giges ticaret için efes’ten başlayıp mezopotamya’ya kadar uzanan kral yolu’nu yaptırmıştır. efes – ninova arasındaki ticaret yolu, doğu – batı arasında ticaretin ve kültürel etkileşimin hızlanmasını sağlamıştır.

Devamını oku

Kral Yolu

Kral Yolu veya tam ismi ile Pers Kral Yolu Pers İmparatorluğu kralı Darius I zamanında M.Ö. 5. yüzyılda yapılmış olan bir antik anayoldur. Darius bu yolu büyük imparatorluğu boyunca Susa'dan Sardis'e kadar hızlı ulaşımı kolaylaştırmak için yapmıştır. Bu kuryeler yedi günde 2.699 kilometre seyahat edebiliyorlardı. Yunanlı tarihçi Herodotus'un yazdığı, "Dünya'da Persli kuryelerden daha hızlı seyahat eden başka bir şey yoktur" cümleleri ile onları övmektedir. Benzer bir şekilde, "Ne kar ne yağmur ne sıcaklık ne de gecenin karanlığı onların görevlerini yapmalarına engeldi" cümlesi ise bu kuryelerin gayri resmi sloganlarıydı.

Devamını oku